Sözleşmeli Şirket Avukatlığı

Sözleşmeli şirket avukatlığı belirli bir süre için yapılan sözleşme karşılığında saptanan belli bir ücret karşılığında bir avukatın şirketin bordrosuna alınmadan dışarıdan çalışarak şirketin avukatlığını yapması olarak tanımlanabilir.

Sözleşmeli avukatlıkta avukat şirketin bordrosunda bulunmaz ve kendi ofisinde şirketin işlerini yürütür. Şirketin tüm avukatlık işlerinin görülmesinin yanında; sözleşmelerin hazırlanması; işveren-işçi arasındaki hukuki süreçlere destek; iş sözleşmelerinin ve iş yeri yönerge ve kurallarının hazırlanması gibi birçok alanda sadece dava bazlı avukatlık değil; tam manasıyla bir hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetinin sunulmaktadır. Böylece şirketlerin ileride karşılaşacağı sorunlar önleyici hukuk yöntemiyle en başta bir uzman tarafından değerlendirilerek bertaraf edilmektedir.

Büromuz sözleşmeli şirket avukatlığı hizmeti de vermektedir. Bu konuda kurumsal ya da kurumsal olmayan diye bir ayrım gözetmekteyiz zira bizimle çalıştığınızda kurumsallaşma kendiliğinden gerçekleşecektir. Zira prensip olarak evvela şirketiniz üzerinde geniş kapsamlı bir çalışma yaparak hukuki manada eksiklikleri; sistemsel hataları tespit ediyor ve gerekli hukuki düzenlemeleri derhal hazırlayıp işverene bilgi veriyoruz. Sadece her ay belli bir ücret ödediğiniz ve arada bir lazım olduğunda aradığınız bir avukatlık bürosu olarak değil; tam manasıyla bir hukuki danışmanlık veriyor ve sizle bir yol arkadaşınız gibi çalışıyoruz.

Sunmuş olduğumuz önleyici danışmanlık aslında yaşayacağınız birçok hukuki sorunu daha başlangıcında berteraf etmektedir. Böylece uzun ve yorucu dava aşamalarını; hak, emek ve para kayıplarını başından itibaren engelleyici önlemler alıyor ve şirketinizde sonradan doğacak olan tüm hukuki sorunları başından berteraf ederek aslında sizi uzun vadede kâra geçirmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz yüzde yüz müvekkil memnuniyetidir.

Sunmuş olduğumuz bu hizmet sadece Ankara’daki şirketlere yönelik değil; tüm yurdu kapsamakta ayrıca yabancı şirketlerin Türkiye’deki hukuki temsillerini de içermektedir. Güvenilir bir hukuk bürosundan bu tarz bir avukatlık hizmeti almak istemeniz durumunda iletişim bölümünden; whatsapp üzerinden, e-mail ile ya da telefonla arayarak bizimle bir şekilde iletişime geçmeniz yeterlidir.

TÜRKİYE’DE OTURMA İZNİ NASIL ALINIR?

Oturma (ikamet) izni evrensel ve Türkiye’nin yerel yasalarıyla düzenlenmiş; yabancılara Türkiye’de oturma hakkı veren; belirli bir süre ve belirli bir yerde yaşamasına dair verilen bir izni ifade etmektedir. İkamet (oturma izni) başvurusu gerekli belgelerin hazır olması durumunda devletten randevu alınıp başvuru yapılması suretiyle alınabilmektedir.

KAÇ ÇEŞİT İKAMET (OTURMA İZNİ) TÜRÜ VARDIR?

İkamet izinleri sebeplerine göre ve surelerine göre değişiklik gösterir.

  1. KISA DÖNEM OTURMA İZNİ NEDİR? Kısa dönem ikamet izni kanunda belirtilen halle dışında; bilimsel araştırma yapılması; Türkiye’de mülkün bulunması; Türkiye’de eğitim alınması; Türkiye^de tedavi olunması; Türkiye’de iş kurulması ve diğer sayılan sebeplerle Türkiye’de geçici olarak bulunacak kişilere verilen her seferinde en fazla iki yıllık olarak düzenlenen oturma izni türüdür.
  2. AİLE OTURMA İZNİ NEDİR? Aile ikamet izni kanunlarda belirtilen vasıflara sahip kişilerin eşine; eşinin veya kendisinin yabancı olan ve reşit olmayan çocuğuna; kendisinin ve eşinin bağımlı yabancı çocuğuna düzenlenen; her defasında en fazla üç senelik peryotlar halinde düzenlenen oturma izni türüdür.
  3. ÖĞRENCİ OTURMA İZNİ NEDİR? Öğrenci ikamet izni aile ikamet izni bulunmayan ilk ve orta derece öğrenim görecek yabancılara; ülkemizde bir yükseköğretim kurumunda eğitim görecek ön lisans, lisans, yüksek lisans ve tıp eğitimlerine katılacak kişilere öğrenim süresi kadar Türkiye’de ikamet etmesine yönelik verilen oturma izni türüdür.
  4. UZUN DÖNEM OTURMA İZNİ NEDİR? Uzun dönem ikamet izni; Türkiye’de en az 8 yıl ikamet izniyle oturmuş bulunan yabancılar ile; mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statüsü sahipleri ile insani ikamet izni sahiplerine ve geçici koruma sağlananlara; süresiz olarak düzenlenen ve süresiz olarak Türkiye’de ikamet hakkı tanıyan izin türüdür.
  5. İNSANİ OTURMA İZNİ NEDİR? İnsani ikamet izni; kanunda öngörülen hallerin gerçekleşmesi durumunda çocuklara; bir şekilde sınır dışı edilmeyenlere; iltica ve geri dönerim süreci henüz tamamlanmamış olanlara; kamu düzeni ve acil nedenler sebebiyle Türkiye’de kalmasında yarar bulunanlara ve olağanüstü durumlarda bakanlığın belirlediği süreler boyunca Türkiye’de ikamet hakkı veren izin türüdür.
  6. İNSAN TİCARETİ MAĞDURU OTURMA İZNİ NEDİR? İnsan ticareti mağduru ikamet izni; insan ticari mağduru olduğu konusunda ciddi emareler bulunanlar ile mağdur olduğu şüphe götürmeyen kişilere tanınan; 30 gün süreli olup 6 aylık süreler zarfında en fazla üç yıla kadar düzenlenebilen oturma izni türüdür.

Bu belgelerinde hepsinde istenilen belgenin türüne göre farklı belgeler istenmekte olup şahsen başvuru yapılması ya da vekaletnameyle başvuru yapılması gerekmektedir.

PEKİ BİZ NE YAPIYORUZ?

Biz yabancıların Türkiye’de ikamet (oturma) izni almasına; başından sonuna kadar yardımcı olmaktayız. Evrak ve süreçlerin takibi; başvuruların zamanında yapılması; hak kayıplarının önüne geçilmesi; lüzumu halinde verilmiş vekaletnameye istinaden ilgili mahkemelerde dava açılması; başvuranların tüm devlet daireleri; göç idaresi; valilik ve dışişleri bakanlığında temsili gibi hizmetleri bir bütün olarak sunmaktayız.

Bu tarz işlemlerde izinler oldukça karışık olup Türkiye’deki yasaları ve yasal prosedürleri bilmeyen yabancılar için ciddi sıkıntılar ve hak kayıpları doğurabilmektedir. O sebeple bu tarz başvurularda bulunacak olan yabancılara tavsiyemiz; sadece aracılık faaliyeti yürüten aracı şirketlerle deli; tam bir hukuki ve avukatlık desteği alabilecekleri; profesyonel hukuk ve avukatlık bürolarıyla çalışmaları yönündedir.

Biz tüm bu işleri sizin adınıza aracısız; güvenilir; mağüduriyet ya da hak kaybına uğramayacağınız bir şekilde çözüme ulaştırma konusunda yardımcı olacak hizmetleri sunuyoruz.

TÜRKİYE’DE VERGİ BORCU ÖDEMEK VE VERGİ BARIŞI

Vergilere ve devlete olan borçlara dair kanun yasalaştı. Özellikle yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının da Türkiye’deki borçlarına yapılandırma şansı getiren bu yasa neleri getiriyor?

Öncelikle belirtmek gerekir ki kanuna göre 31 Ağustos 2020 öncesi borçlar yapılandırılabilecek. Yani 31 Ağustos 2020 sonrasındaki borçların bu yasa kapsamında hemen ve ivedi şekilde ödenmesi çok önemli.

Yapılandırma kapsamına vergi borçları; veraset-intikal vergileri; var ise Motorlu Taşıtlar Vergileri; Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlar; Covid-19 kapsamında yazılmış olan cezalar hariç diğer cezalar; belediyelere olan emlak vergileri giriyor.

Haliyle yurtdışında yaşayıp Türkiye’de var ise taşıtlarının MTV borcu; SGK-Bağkur prim borcu; emlak vergisi borcu; belediye ve diğer kurumlara olan tüm borçları yapılandırma kapsamında olacak.

Yapılandırma kanunun temel uygulaması; birikmiş faizlerin silinmesi; eğer kişi anaparayı tek seferde ödemek isterse anaparadan indirim yapılması; eğer tek seferde ödemek istemezse iki ayda bir eşit taksitlerle 18 aya kadar vade imkanı tanınması şeklinde olacak.

PEKİ BİZ NE YAPIYORUZ?

Biz verilen yetkilendirme neticesinde tüm borçlarınızı sizin uygun göreceğiniz şekilde taksitlendiriyor; eğer peşin ödemek isterseniz ona uygun talepte bulunuyor ve Türkiye’de olan tüm vergi, SGK, emlak ve diğer vergi borçlarınızı talebinize uygun olarak taksitlendiriyoruz.

Bu süreçte sizinle sürekli online iletişim uygulamaları ile iletişime geçiriyor ve süreci en hızlı ve uygun şekilde çözmenize yardım ediyoruz.

Vergi barışı olarak adlandırılan bu fırsatı kaçırmanınız hem Türkiye’de olmadığınız zamanlarda borçlarınızdan dolayı olan kayden hacizleri engellemeniz hem de ülkeye gelişinizde can sıkıcı sorunlarla karşılaşmamanız için çok önemli diye düşünmekteyiz.

Bizimle Whatsapp hattına mesaj yazarak ya da iletişim formundan bir talep açarak iletişime geçebilirsiniz.

BOŞANMA NEDİR? BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?

Boşanma basit bir şekilde artık evlilik halinin tahammül edilemez seviyelerde çekilmez duruma gelmesi durumunda; mahkemece verilen ve tarafların hukuki statülerini değiştiren bir karardır.

BOŞANMA SEBEPLERİ NELERDİR?

Boşanma sebebi olarak genel olarak evlilik birliğinin temelden sarsılması kavramı karşımıza çıkmaktadır. Bu kavram oldukça soyut bir kavram olmasından bahisle sebeplerin varlığı mahkemece ve yargıtay içtihatlarına göre düzenlenmektedir. Ancak hukukumuzda bundan hariç olarak zina (aldatma); eşlerinin biribirinin canına kastı ya da kötü muamele ve işkence; eşlerden birinin diğerine sürekli olarak fiziki ya da sözlü şiddet uygulaması; evin terk edilmesi; ahlaksızca yaşam şekli; evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmeme gibi oldukça geniş bir çerçevede nitelendirilebilecek eylemler boşanma sebebi olarak ele alınmaktadır.

BOŞANMA DAVASI HANGİ MAHKEMEYE AÇILIR?

Boşanma davası özel bir mahkeme türü olan aile mahkemesi olan yerlerde aile mahkemesine; olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesine açılır.

YURTDIŞINDA YAŞAYANLAR BOŞANMA DAVASINI HANGİ MAHKEMEDE AÇAR?

Yurtdışında yaşayan ve Türkiye’de ikametgahı olmayan Türk vatandaşları boşanma davasını Ankara, İstanbul, İzmir mahkemelerinden birinde açabilirler.

BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?

Boşanma davası aile mahkemesine verilecek ve neden boşanmak istendiğini (boşanma sebeplerini); varsa çocukların velayetinin ne olacağını; boşanma sonucundaki tazminat ya da nafaka taleplerini içeren bir dilekçe ile açılır.

ÇEKİŞMESİZ (ANLAŞMALI) BOŞANMA NEDİR?

Çekişmesiz (anlaşmalı) boşanma tarafların bir masa etrafında oturup evlilik birliğinde edindikleri malları nasıl paylaşacaklarını; var ise çocukların velayetinin kimde olacağını ve çocukla görüş günlerinin ayarlanması; tazminat taleplerinin saptandığı; boşanma sonrası nafaka taleplerinin tartışıldığı; basit tabirle tarafların oturup yazılı bir sözleşmeyle evliliğin sona ermesi durumundaki hak ve yükümleri belirledikleri bir sözleşmeye müteakip aile mahkemesine bu sözleşmenin sunulmasıyla çok kısa sürede boşanma sonucuna varan bir boşanma türüdür.

ÇEKİŞMELİ (ANLAŞMASIZ) BOŞANMA NEDİR?

Eşlerin yukaıda kısaca değindiiğimiz boşanmanın hukuki sonuçları konusunda kısmen ya da tamamen anlaşamadığı durumlarda açılan dava türüdür.

BOŞANMA DAVASINDA AVUKAT ZORUNLULUĞU VAR MI?

Hayır böyle bir zorunluluk yok. Bu davayı herkes kendi başına açabilir bir avukatla çalışma zorunluluğu yoktur.

Ancak boşanma yapısı itibariyle oldukça önemli bir dava türü olup karşı taraftan olan taleplerin ve boşanma sonucunda doğacak hukuki statüdeki taleplerin çok iyi belirlenmesi ve davanın çok dikkatli şekilde yürütülmesi yönünden boşanma konusunda çalışmalar yapan bir avukat ile çalışılmasını önermekteyiz.

PEKİ BİZ NE YAPIYORUZ?

Biz avukatlık bürosu boşanma sürecini başından sonuna kadar takip etmekteyiz.

Eğer tarafların anlaşma ihtimali olduğunu düşünürsek tabii ki bu konuda çalışmalar ve yönlendirmeler yapıyor, mümkünse destek almalarını sağlıyor ve evlilik birliğinin dağılmamasına çalışıyoruz.

Ancak eğer ki taraflar tüm bu çalışmalara rağmen boşanma kararında kararlı iseler bu seferde ilk tercihimiz tarafların anlaşmalarını sağlayaracak çekişmesiz boşanma yapılmasını sağlamak yönünde oluyor. Bu anlaşmalarda özellikle evlilik birliğinde kazanılmış malların nasıl paylaşılacağı; var ise çocukların velayetinin hangi kişiye bırakıldığında daha sağlıklı olacağı; karşı taraftan olan tazminat talepleri ve evlilik birliğinin sona ermesine müteakip tarafların nafaka alacakları talepleri konusunda hakkaniyete ve yargıtay kararlarına uygun olarak anlaşmalarını sağlamaya çalışıyoruz.

Eğer bunu da sağlayamazsak çekişmeli dava sürecine başlıyor ve sürecin sonuna kadar tüm desteğimizle yanınızda oluyoruz.